25 Nisan 2013 Perşembe

Pişmanlığın Dansı



 

Her pişmanlık; yeni bir kapıdır başka hayatlara açılan. Bir başka pencere, bir başka manzara görmeğe uzanır sonu…

 Hayat verdiklerimizin bir sonucuysa eğer, aldıklarımız bize biçilen kaftanlar değil, bizim hak ettiklerimizdir.

Biliyorum… Dakikalar, saatler ve günler zor geçer pişmanlık anlarında. Ama geçer… Senden önce her pişman olanın geçirdiği gibi geçer. Bir sonu vardır, bir adım uzaktır sadece. Mutluyken hızlıca koşarsın da, o bir adımı atamazsın günlerce…

Yaşandı arkadaşım yaşandı... Senden önce bir başka insan yaptı aynı hatayı, terk edildi hiç ummadığı anda bir âşık. Kaybetti tüm kazancı köhne bir mekânda âdemoğlu.

Yaşandı arkadaşım yaşandı… Senin kadar seven de aldatıldı, sevmeyen de… Zengin olanın da öldü sevdikleri, fakirin de…

Yaşandı arkadaşım yaşandı işte… Senin duyduğun ve duyabileceğin tüm pişmanlıklar yaşandı daha önce. Tüm hatalar yapıldı senden önce. İlk gibi yaşama bu pişmanlığı. Bir bak geçmişe…

 Yaşandı arkadaşım yaşandı işte… Her şey yaşandı ve bitti. Mezarlıklar pişman olan, seven, hata yapan, aldatılan ve daha nice ismini bilmediğimiz duygular yaşayan insanlarla dolu. Bir gün mutlak gidilecek o yerin, bekleme salonudur sadece hayat…

 Yaşandı arkadaşım yaşandı işte… Pişmanlığın pişmanlığı da yaşandı senden önce…
 
 
Sevgilerimle,
 

Okan ÖZDEMİR


 

17 Nisan 2013 Çarşamba

Vicdanın Rengi

İkiye bölünüp konuşabiliyorsan her gece kendinle
Uykuya dalman gecikiyorsa
Ve kavgaların oluyorsa fısıltılarla;
Üzülme…
Sen iyi bir insansın özünde,
Vicdansız hemen uyur,
İyiler yaptıklarını tekrar tekrar yaşar içinde…

 

Okan ÖZDEMİR



Derin ve Mavi


Sana da vuruyor mu aşkın sancısı,
Senesi gelince ayrılığın?

Eskiden yeller eserdi yüzümüzde…
Sende düşüyor musun şimdi gözden, insan içinde?
İnsan, içinde insandır önce, sonra suya hasret…
Yârin kokusu, yaşamak kadar kutsal bende
Ve hala seni beklerken bir eksilmeden
Arınmış yalnızlığım bile kaçıyor, kendi gölgesinden…

Benim gibi düşünüyor musun sen de?
Üşüyor musun girdiğin yataklarda?
Sevişirken acıyor mu etlerin?
Ve gözlerin, ellerin mavişimi oldu aynı evrende? 
Anılar beni rahat bırakmıyor ki…

Yüzüyor musun sende istemeden,
Bizim ülkemizin derin ve mavi denizinde?
Balıklarımızı görüyor musun eskisi gibi renkli?
Yoksa sadece kırmızı mı aynadaki yüzün gibi…


Bunalıyor musun kendinden ve kendi ettiğinden?

Sen sakın üzme canını, ben zaten gömüyorum kendimi...
Ve senden sonra böyle yaşıyorum işte hayatta,
Bazen suya kanıyorum bir balık misali…
Sonra attığın çamurda buluyorum kendimi,
Ağlayan küçük bir çocuk gibi…

Okan ÖZDEMİR

Kendim arkamda kalsın...


Kelimelere sığdıramadığım duygularımla geldim yanına.
Bugüne kadar anlatamadığım ve kendimden kaçtığım duygularımla…
Nihayet karşındayım işte, her şeyi anlatmaya hazır ve nazır.
Ama lütfen dinle beni önce, hemen yargılama
Senden çok korkuyorum, gelme birden üstüme…

Konuşmadan değişti yine suratın, Söyler misin yanlışım nerede benim?
Neden sürekli yalnızlığa mahkûmum?
Neden anlatamıyorum kendimi?
Lütfen Bu kez sadece dinle;

“Sözlerim olmasa, tarifim yok benim,
Düşlerim olmasa, benliğim yok benim,
Ellerin değmese yüreğime, sesim çıkmaz ki benim,
Seninle yaşıyor, sensiz kör oluyorum.
Güneşle yanıyor, gece son buluyorum.
Sonra yok oluyorum, İçimde ağlıyorum
Tapıyorum, çırpınıyorum ve kemirerek batıyorum.
Allah’a – Umuda ve Beynimin çamurlarına”
  
Yazmayı biliyorum sadece,
El değdiremediğim düşler görüyorum.
Dökülüyorlar gerçeklere…
Bu beni daha da çok bulandırıyor, Kendimi arıyor, soruyor, bulamıyorum
Sonra susuyorum, su içiyorum içim daha çok yanıyor.
Susuyorum, sustukça korkuyor ve fazlalaşıyorum haddime.

Boyut seçiyorum, mekân değiştiriyorum, Beynim yine sabit.
Yağmura çıkıyorum, Ağzımı açıyorum, duramıyorum yüreğimde.
Dağlara çıkıyor, ormana kaçıyorum, zamanda eksiliyorum sadece
Yollara düşüyorum, koşuyorum arkamda bırakmak için kendimi.
Geldiğim yer hep aynı. Vardığım yer de. Ve ben hep oradayım.
İstesem de, İstemesem de...

Okan ÖZDEMİR

Sana Yanıyorum Uykularımda...

Gece yarısı uyanıyorum bazen
Bir gemi görüyorum düşlerimde sürekli,
Ama yaklaşamıyorum...
 
Nereden gelip, nereye gittiğini bilmiyorum aslında
Sürekli ulaşmaya çalışıyorum sadece
Çok yavaş geliyor bana
Her yerde insanlar bağrışıyor,
Etrafım kalabalık... 

Anladım ki ben seni özlüyorum,
Sana yanıyorum...
Tek gayem sana ulaşmak
O yüzden o gemiye binmek istiyorum
Ama uyanıyorum her defasında
Sonra susuyorum
Aslında içimden ağlıyorum, gönlüm senin yanında
Ben bende değilim artık,
Sende yaşıyor, sana yanıyorum uykularımda…
 

Okan ÖZDEMİR

 
 

Kayıp

Binlerce yüz arasında kaybolmak,
Yaşamaya yan çizmektir aslında
Sevdiğinden uzak kalmak ise
Kendi şifrelerini bozmaktır zamanla.
Yunuslar gibi özgür olmaktır ağlamak,
Ve bir bebek gibi uyanmaktır var olmak...

Gözünden dökülen yaşların çokluğudur masumiyet
İki çocuğun oyunundadır gerçek samimiyet
Kayıp, bilimde panik bozukluğu, İlimde sabır olur
Kaybedilenden sorulmaz, kaybedende bulunur...
Hayatın her alanında vardır oysa
Kazandığımız sürece umursamayız ama,
Bir insanı çok sevdiğimizi zannederiz
Kaybetmeden anlamayız aslında...

Okan ÖZDEMİR



Yalan

Ben yalan söylerim
Verilen sözler tutulmadığında
Ben yalan söylerim
Dökülen yaşlar boş olduğunda


Aşkla, hevesler karıştığında
Hem korkar hem yalan söylerim ben
Sevdim mi tam sever usulca giderim aşktan
Duymaz kimse ayak sesimi ...
Ben yalan söylerim sözlerin bittiği anda
Duygular devam etse de aşkla
Yalan karışmıştır artık sevdaya...

Sevmekten vazgeçtiğim o anda
Ben yalan söylerim, kusursuzca
Sen mi seveceksin bundan sonra?
Yalancılıktan hükmüm var,
Yıllarca yalan söylemem de
Ben yalan söylerim korkunca...
 

Okan ÖZDEMİR

 

İşte Size Ölüm Anı Arkadaşlar

Kör bir gecede bazen uykuda yakalar insanı, bazen oynarken çocuğunla, kimi zaman bir ameliyat masasında kalır insan, çoğu kez bir arabanın altında. Tüm günahları ve sevaplarıyla gelir ölüm ince ince sızlatarak her yerini…..Peki hiç düşündünüz mü ? neler hisseder insan o an? .Neler düşünür? Aklından neler geçen son kez.?

Allah her şeyin hayırlısını versin ilk başta ölümün bile…..

Bir iş üzerinde gelen ölüm ise çok acılı olacaktır. Son enerjinle işi bitirmek isteyeceksin hatta yarım kalmasından rahatsız olacaksın ama, o gelmiştir bir kere. O geldiği zaman sen çoktan gitmiş olacaksın.10 saniye kala öleceğini anlamışsındır aslında karşında belirdiği zaman Allah’ın güzel meleği, ama yapacak bir şeyin yoktur artık senin. Fayda etmeyecektir son tövbelerin yaşın kaç olursa olsun amel defterin kapanmıştır artık…..


Uykuda gelen ölüm bazı insanlar için bir mükafattır adeta. Bir daha uyanmayacaktır insan. Uyandığını sanacaksın etrafındaki sesleri duyacaksın ama karşılık veremeyeceksin. Kalkmaya çalışacaksın ama kalkamayacaksın. Annen, baban kardeşin ya da eşin veya çocuklarını duyacaksın henüz haberleri olmayacak senin öldüğünden. Sen ilk başta bir anlam katamayacaksın bu olanlara her zamanki gibi rüya olduğuna inanacaksın. Birazdan uyanırım diyeceksin ama artık hiç uyanamayacaksın. Birisi seni kaldırmaya geldiği an rahatlayacaksın oh bitti sonunda kabus uyanacağım diyeceksin ama … Acı bir feryat duyacaksın. Seni sarsan iki kolla birlikte. Ben buradayım diye bağıracaksın ama duyulmayacak. Öyle hareketsizce etrafındakileri izleyeceksin. Belki hayatında ilk defa çaresiz kaldığını hissedeceksin.(Ne olursan ol ister zengin, ister fakir, İster ünlü bu değişmeyecek).Akına yarım kalan işlerin gelecek ve sadece şu söz düşecek diline keşke….(Belki yarım bıraktığın işlerin, Kendinden başka herkesten gizlediğin banka şifrelerin ve eğer varsa gizli işlerin yarım kalmıştır artık ve keşke şöyle yapsaydım diyeceksin..) Hazırlıksız yakalamıştır seni ölüm hiç düşünmemiştin ki bugün öleceğini çünkü sana göre sen ölümlüydün ama hep bir ölümsüz gibi yaşadın. Sonra ev kalabalık olacak sen vücudunun her yerinde iğne batmaları hissedeceksin tüm hücrelerinde. sanki binlerce arı aynı anda her yerinden sokuyormuş gibi…. Korkmaya başlayacaksın… Faydasız olduğunu söyleyecek bir ses sana bakamayacaksın bile onun yüzüne…Titremeye başlayacak vücudunun her yeri. Acın dayanılmaz bir hal alacak. Dünyan kararacak. Sonra yaşayış tarzından kaynaklanan Sebeplerden dolayı eğer dinimizin gereklerini yerine getirdiysen bu acın hafifleyecek ve ahirete kadar huzur içinde bekleyeceksin cennet kapısından girmeyi , eğer ki kötü bir insansan günahların çoksa ,ahirete kadar bu acı kabir azabıyla birlikte devam edecektir. Ve Cehennem seni bekliyordur artık…

Şimdi durup düşün arkadaşım bu gece ölecekmiş gibi, yarını görmeyecekmiş gibi düşün neler yapman gerekiyorsa kendince onları yapmak için vakit kaybetme eğer bu yazıyı buraya kadar okuyabildiysen hala bir şansın daha var demektir.

 Sevgilerimle,,,,
 

Okan ÖZDEMİR

Gökyüzündeki Sevgiliye...

 
Bildiğim tüm umut yolları senden geçer
Hayaller seninle başlar, ama sensiz biter bende...
Nedendir bilmem, zaman mutlaka tutsak alır insanı,
Aynalar şahit tutulur ve kader suçlanır her zaman.
Sevgiler yerinde kalırken, yüzler değişir arada
Dedim ya, hayat seninle başlar,
Kaybedince biter bende... 
 

Okan ÖZDEMİR