Derindir yaraları, sığmaz hiç bir
yüreğe… Suskundur acıları, anlatılmaz kimseye…
Ben, sen, o, biz, siz, onlar diye
sürüp giden hayat karmaşasında yine üç harfli ama insanı kuşatan bir duygudur
AŞK.
Yalnız halinden başka, birde çokluk hali vardır ki aşkın; her şey bir birine girer, hayatının tadı kaçar, birkaç saniyede değişir tüm dünyan… Sevdiğin bir telefon kadar yakındır, ulaşamazsın. Uykular bir o kadar uzaklaşır, kavuşamazsın…
İş yerine gitsen çalışamazsın. Dışarı
çıksan dolaşamazsın. Bazen gizli numaradan onu arar, bir türlü ulaşamazsın… İşte
aşkın çokluk hali, bir nevi yokluk halidir. Ne yapsan yaranamazsın kendine…
Sen seversin ailen istemez, senin
sevmediğin seni sever, sevdiklerin seni istemez. Bir garip aşk masalıdır müşahede
altındaki aşklar…
Takılır kalırsın zamanın ayrılık
noktasında. Noktalara gelmişsindir ilişki yokuşlarında. Bir kere nokta koyuldu
mu, virgülleşmez bir daha…
Müşahede altındaki aşklar;
müsaade almadan giden aşklardır. Sevgiler yerinde kalırken, yüzler değişir
arada…
Böyle bir aşka düştük mü,
insanların gözünden düşmemiz de çok uzun sürmez hayatta.
Uykusuzluklar - Umutlar - Unut(!)lar
eşittir, Müşahede Altındaki Aşklar…
Okan Özdemir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder